Merkez Bankası, sürpriz faiz indirimi kararıyla ilgili tartışmalara son noktayı koydu. Karar piyasa profesyonellerini şaşırtırken banka, indirim kararının niçin alındığını şöyle açıkladı:
MB KARARINI SAVUNDU - 14 / 09 / 2007 12:11
Merkez Bankası, sürpriz faiz indirimi kararının, seçimler nedeniyle ertelenen iç talebin artacağı öngörüsünün gerçekleşmemesi nedeniyle alındığını bildirdi.
Faiz oranlarını en son Temmuz 2006’da değiştiren Merkez Bankası, son dönemde oluşan indirim beklentilerine ilk kez Para Politikası Kurulu’nun Temmuz ayı toplantısına ilişkin raporda yer vermişti. Kurul, dış talep eksenli gelişmelere bağlı olarak yılın son çeyreğinde indirim yapılabileceğini belirtmişti. Aynı görüş, Ağustos ayı toplantısı sonrasında da tekrarlanmıştı.
Haberin devamı
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın geçen haftaki, “Son çeyrek tarihi taahhüt değildir” açıklamasına rağmen dün faiz indirimi kararı alınması siyasi etkiye bağlandı. Ancak banka yetkilileri, hükümetten önceki dönemlerde de ‘faizler indirilsin’ yönünde görüşlerin dile getirildiğini anımsatarak, dün alınan kararın tamamen teknik gerekçelere dayandığını belirtti.
Faiz indirimine ekonomistler de şaşırdı
Borsa faiz sürpriziyle 50 bini aştı
MB’den sürpriz faiz indirimi
Merkez Bankası, seçim nedeniyle ertelenen iç talebin patlayacağı korkusuyla sergilenen temkinli duruşun, aradan geçen 1.5 aydaki gelişmelerin olumlu olması nedeniyle değiştirildiğini bildirdi.
‘ABD’DEKİ GELİŞMELER TALEPTEKİ PATLAMAYI ÖNLEDİ’
Merkez Bankası, iç talepte yaşanması öngörülen patlamayı engelleyen durumu ABD merkezli gelişmelere bağlıyor. Banka yetkilileri, mortgage krizi sonrası görünen durgunluğun ve son açıklanan ABD istihdam verilerinin gösterdiği düşüşle büyümeye de yansıdığına dikkat çekti.
ABD ekonomisinde yaşanacak durgunluğun, Türkiye gibi ülkelerde kredi artışını yavaşlatacağı öngörülüyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de iç talebi artıracak bir neden tespit etmediklerini belirten Merkez Bankası, ikinci çeyrek büyüme rakamlarının da tamamen öngörüleri çerçevesinde olduğunu kaydetti.
Para Politikası Kurulu’nun, önümüzdeki dönemde iç talebi yükseltecek bir gelişme olacağı öngörüsünde bulunmadığı da belirtildi.
Hazine'nin yılın ilk dokuz ayında gerçekleştirdiği iç borçlanma ihalelerinde ortalama vade önemli ölçüde uzarken, faizdeki iniş ise düşük kaldı.
- 14 / 09 / 2007 11:17
Geçen yılın aralık ayındaki iç borçlanmada yüzde 21,5 olan ortalama yıllık bileşik faiz, bu yılın ocak ayında yüzde 20,3, şubatta yüzde 18,8, martta yüzde 20,4, nisanda yüzde 18,8’e kadar geriledi. Mayısta yüzde 19,8’e çıkan bileşik faiz, haziranda yüzde 19,2, temmuzda yüzde 17,9, ağustosta yüzde 19, eylülde yüzde 18,2 düzeyinde gerçekleşti. Buna göre aylar itibariyle iç borçlanmanın yıllık bileşik faizi anılan dönemde 3.3 puanlık bir düşüş gösterdi.
Vadeler uzadı
Geçen yılın aralık ayında 538 gün olan iç borçlanmanın ortalama vadesi ise bu yılın eylül ayı itibariyle bin 17 gün olarak gerçekleşti. Bu yıl aylar itibariyle iç borçlanmanın ortalama vadesi ocakta 632, şubatta bin 347, martta bin 340, nisanda 940 gün oldu. En uzun vadeli borçlanma ise ortalama bin 541 günle mayıs ayında gerçekleştirildi. Haziranda 955, temmuzda 890, ağustosta bin 20 ve eylülde bin 17 gün olan iç borçlanmanın ortalama vadesi dokuz ayın ortalamasında ise bin 55 gün olarak gerçekleşti.
Hazine, bu yıl ocak ayında kamuya, piyasa yapıcılarına ve ihale sonrası satışlar da dahil 13 milyar 372 milyon, şubatta 8 milyar 343 milyon, mart ayında 10 milyar 774 milyon, nisan ayında 6 milyar 901 milyon, mayısta 9 milyar 616 milyon, haziranda 11 milyar 303 milyon, temmuzda 12 milyar 691 milyon, ağustosta 2 milyar 757 milyon, eylülde 11 milyar 849 milyon YTL’lik iç borçlanmaya gitti. Dokuz aylık dönemde 87 milyar 605 milyon YTL’ye ulaşan toplam iç borçlanmanın 74 milyar 389 milyonluk bölümü piyasadan, 13 milyar 216 milyon YTL’si ise kamuya satışlar yoluyla gerçekleştirildi.
